Hiç şüphesiz bu liste 5 ile sınırlandırılmamalı. Ama olmazsa olmaz listemi benim gibi dizi müptelalıları ile paylaşmak istedim. Bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen sizde dizi arayışına girmiş birisinizdir.
Yabancı dizi izlemek benim için çok büyük bir keyif. Son zamanlarda çıkan dizi sayısı o kadar çok ki efsane olarak nitelendirilenleri seçmek zor. Benim ‘’efsane’’ dediğim, ‘’mutlaka izlenmeli’’ dediğim, ‘’izlemezsen çok şey kaçırmışsındır!’’ diye düşündüğüm 5 dizi arasında her kategoriden bir şeyler var.
Her birinin sonraki bölümünü iple çekeceğinize eminim.
Game Of Thrones
Winter is Coming..
Yabancı dizi tarihinin gelmiş geçmiş en iyi dizisi! Bundan sonra böyle bir dizi gelir mi bundan şüpheliyim. (: Hala devam etmekte olan dizi şuana kadar 4 sezon çekildi. Beklemesi çok zor olan diziyi nefesimi tutup izlediğim doğrudur. Her an favori karakterinizin ve ya başrol oyuncusunun öldürülebileceği gerçeğine hazır olmalısınız. Hatta yer yer videoyu başa alıp tekrar izleyeceğiniz, inanamadığınız olaylar olacak. (: Dizi de müstehcen sahneler var evet ama bunları izleyip izlememek sizin elinizde!
Breaking Bad
Psikolojik gerilim dizisi Breaking Bad 6 sezondan oluşuyor. Kimya öğretmeni Walter White ailesi için ek iş yapması gerekir. Kanser hastası olduğunu ve yakın zamanda öleceğini öğrendikten sonra kimya bilgisini uyuşturucu üretimi için kullanıyor. Bu sıradan gibi gözüken olay ile başına öyle şeyler geliyor ki.. White’ın ölmeden önce ailesine para bırakma savaşını anlatan dizinin ilk bölümünü izleyip, sıkılıp bırakmıştım. Sonra tekrar izlediğimde ne kadar yanlış yaptığımı anladım (:
Friends
Hala izlemekte olduğum komedi dizisi Friends 1994-2004 yılları arasında çekilmiş, tam 10 sezondan oluşuyor. New York da yaşayan 20’li yaşlardaki arkadaşların hikayesi. Çekimleri de 10 yıl sürmüş olan dizi karakterleri gerçek hayatta olduğu gibi aynı oranda yaşlandırılmış 6 arkadaşın hikayesini anlatıyor. Her bir bölümün sadece 20 dk dan oluşan bu dizi hayatın gerçeklerini barındırıyor bence. Bu diziyi izlemeyenler çok şey kaçırdınız demektir. Eğer bolca gülmek istiyorsanız hemen başlayın derim ;)
Lie To Me
Davranış bilimcisi Paul Ekman’ın hayatından esinlenilmiş şahane bir dizi. Bu dizi ile insan davranışlarıyla ilgili pek çok şey öğrendim. İnsanların duruşlarından, yüz ifadelerinden, ses tonlarından, konuşma şekillerinden yalan söyleyip söylemediğini analiz eden Dr. Lightman ve ekibini dikkatle izleyeceksiniz ve eminim çok şey öğreneceksiniz. Mutlaka izlenmesi gerekenler arasında yer alıyor.
Diziyi izlerken sayfalarca not almıştım (: çok keyifliydi. Aldığım notlardan bazılarını sizinle paylaşayım :
* Klasik el hilesi: insanlar genellikle enselerine yalan söylediklerinde dokunurlar.
* Yalan söyleyen birinin yüzü ve sesi uyuşmaz. Sesi ağlamaklı olsa da yüz ifadeleri donuksa hiçbir hareket yoksa yalan söylüyordur.
* Gözler başka yere bakarken, işaret parmak başka yeri işaret ediyorsa; zihin bir şeyler uydurmakla o kadar meşguldür ki vücudu buna uyum sağlamaz.
* ’’Evet’’ cevabı veriyorsa kişi, ama başı iki yana sallanıyorsa (hayır gibi) ; söylediklerine inanmıyor!
* ‘’Bunu sadece bir kere söyleyeceğim!’’ ile başlayan cümle, klasik bir niteleyici beyanattır. Eğer doğru söyleseydi bu cümleye ihtiyaç duymayacaktı. ;)
* ‘’Benim bildiğime göre..’’ diye başlayan cümlelerden sonra mutlaka anlatılmayan bir şeyler vardır.
Prison Break
2005- 2009 yılları arasında 4 sezon çekilmiş macera dizisi Prison Break heyecanla izlediğim diziler arasında. Michael Scofield’ in abisi Lilcoln Burrows’u hapishaneden kaçırma hikayesi. Dizi de aksiyon olmazsa izlemem diyenlerdensen eğer bu dizi tam senin için! Ben başından kalkamadım (: Keyifle izleyeceğinizi düşünüyorum.
Leave a Reply