‘Ani Kararlar’ Tatilim (:

‘Ani Kararlar’ Tatilim (:

Upuzun bir aradan sonra işte yine burdayım (: Anlatacak, yazacak öyle çok şey var ki nereden başlasam nerede bitirsem diye düşünmüyor değilim şu cümleleri yazarken…


Öğrenmek ve gezip yeni yerler keşfetme duygusu ne tuhaf bir olay : ikisinde de derine gittikçe var olduğunu bile bilmediğin bir çok şey ile karşılaşıyorsun yani en azından benim için öyle. Şimdi dünya da ne varsa bilmediğim öğrenmek, görmek istiyorum ama ömür yeter mi ki ? Vakit var mı ? O yüzden vakti kaçırmamaya çalışıyor yaşım geçmeden fırsat buldukça kaçıyorum. ;)

O halde çok ani gelişen keyifli tatilimin başından bahsederek başlayayım anlatmaya…Geçtiğimiz hafta her kararım çok ani her anımı akışına bırakarak geçirdim desem yeridir. Fişek gibi verilen kararlarım ayaklarımı çok güzel mekanlara sürükledi (:

Arkadaşlarımla otururken nazik davetleri ile aynı anda biletimi aldım Antalya’ya deniz, kum, güneş görmeye gittim. Antalya merkezde kadınlar pilajı açıldığından hemen hemen her günümüz bu pilajda geçti. Denizde yüzerken bile beni tanıyan takipçilerime de bir selam etmeden Antalya bölümünü sonlandırmam mümkün değil :D Bir çok takipçim ile selamlaştık Antalya’da.. Ben ilk gittiğimde zaten çok sevmiştim Antalya yerlisini…

Akşam instagram dm kutumu kontrol ederken bir gördüm ki Zarifhanım beni Isparta’ya davet ediyor. (:  AntalyaIsparta arası 2 saatlik yol. Hiç düşünmeden atladım gittim. Elvan yani benim hitabım ile zarif hatun beni aldı. Eğirdir gölüne gezmeye gittik. Bisiklet kiraladık ama burada kesinlikle pazarlık söz konusu bile değil. 2 lira bile indirmiyorlar. Benim de huyum yahu pazarlık etmeden yapamıyorum. Neyse 3 saatliğine 14 Tl verdik başladık tura.. Eğirdir gölü şahane bir doğa harikası! ‘Mutlaka görülmeli’ listeniz varsa ekleyin ;) Göle yukarıdan da bakabilirsiniz ama biz bisikletle gezmeyi ve sonrasında göle ayaklarımızı sokarak tekne turu yapmayı tercih ettik. İnanılmaz keyifli idi.

Isparta’dan sonraki durak ise #Rize oldu. Otobüs yolculuğu yapmayalı yıllar olmuştu. Elvanla keyiflli bir yolculuk geçirdik ve Çayeli’ne sevgili arkadaşım Elif’in köyündeki evine geçtik. Çayeli’nde Lale Restorant’ta bir kuru fasulye yedik ki insana şu lafları dedirten : Biz bunca sene kuru fasulye yememişiz (: Geldiğimiz ilk gün efsane bir yağmura yakalandık ki beni snapchatten takip edenler bolca izlediler :)))

Akşam yağmur dinmeden Çaça kafe’ye gittik. Nereye gitsek diye düşünürken Rizeyi tepeden görmek için iyi bir yer olduğunu keşfettim Foursquare’den.. Orada karadenizli küçük kardeşlerimizin canlı müziğine denk geldik.

Çaça’ya takipçilerimden Emine geldi. Bana snapchatten ‘geleyim mi?’ yazmıştı (: benim cevabımsa çok net :D =>> ‘Gel’

Orada kısa ama keyifli muhabbettimizden sonra ertesi günki Ayder yaylası turumuzu ayarladık.

Veee cennet gibi bir yer olan Ayder’e vardık. O gün Pokut yaylası ve rakımı 2600 olan Huser yaylasına çıktık. Huser yaylasının yolları biraz zorlu. Eğer araç kiralayıp çıkmayı düşünüyorsanız ben derim ki hiç düşünmeyin. Koca minübüs ile yol üzerindeki şalenin üzerinden geçemedik. Çıkarkende inerkende arabamız suya gömüldü. Zaten biz döndükten sonraki gün Rize‘de baya büyük bir sel olmuş. Şelale taşmış :o

Ama Huser yaylasında geçirdiğimiz vakte değdi mi ? değdi! (: Gün batımında bulutların üzerinde olmak süperdi. Yine listenize eklemelisiniz dediğim özel yerlerden biri Huser yaylası..

Pokut yaylasından..

pokut..
poukt yaylası
Huser yaylasından…

elif kübra genç - rize - yayla

Ayder’de kalıp kalmayacağımız belli olmaz diye yanımıza yedek kıyafet almamıştık hatta o kadar acemiyiz ki rafting yapmak için bile yanımıza elbise almamışız. Neyseki Dağraft‘ta özel kıyafetler vardı da rafting yapabildim :) Fırtına Deresi’nde rafting anlatılamayacak kadar özel bir anı oldu benim için. İnanılmaz keyif aldım. Serin sularında yüzerken ayaklarım morarsa da hiç bir şey hissetmedim, çok sonra farkettim bir çok yerimde morluklar vardı :D E ben botta durur muyum hiç :)

Rafting ekibimiz çok keyifli idi. (: Biz gittiğimizde yarış da vardı üstelik. Yarış biter bitmez attık kendimizi dereye. O sırada fotoğraf çektim durdum. Hiç ayrılmak istemedim oralardan… Dereye ismimi yazdım birde… :P

Kahve Çinçiva, Çamlıhemşin‘in en meşhur yeri. Fırtına deresi buradan şahane gözüküyor. Burada akşama kadar otursanız sıkılmazsınız. Hele bir de çay ile…

Yöresel yemeklerin başında gelen muhlamayı da Ayder’de yedik.

muhlamaErtesi gün Trabzon‘a halalarımı ziyarete gittim. Sürmene‘de indiğim gibi denize girmeye gittik. Bu plan tamamen benim dışımda gelişmişti (: Akdeniz’den sonra Karadeniz’de de denize girdim ve tatilim böylece sonlandı. Hiç bitmesini istemezdim bu yolculuğun…

Trabzon Sürmene’ den…

elif - tatil

Ben bloguma yazmayı çok özlemişim. Umarım sizlerde keyifle okumuşsunuzdur.
Sevgiler Elif’ten..

Leave a Reply

Your email address will not be published.