Anıtsal eserlerle dolu açık hava sineması gibi bir şehir Edirne. Hafta sonu tarih kokulu bu şehirdeydim. Farklı şehirler gezmek, farklı kültürler tanımak ve şehrin tarihini öğrenmek gerçekten çok keyifli. Gezdiğim süre boyunca tüm sosyal ağlarımdan da gezdiğim yerleri paylaşmaya devam ettim.

İlk gün Üç Şerefeli Camii, Mimar Sinan’ın ”Ustalık eserim” dediği Selimiye ve Eski (Ulu) Camiini gezdik. İkinci Selim’in Mimar Sinan’a yaptırdığı camiidir : Selimiye. Sinan’ ın 90 yaşlarında yaptığı ve ‘ustalık eserim’ dediği camii Osmanlı mimarisinin en önemli yapıtlarından… İlk şadırvanlı avlu Üç Şerefeli camiidedir. Kimin tarafından hangi tarihte yapıldığı tartışmalı olan camiinin her şerefesine ayrı yerlerden çıkılmaktaymış. Semtteki her camiinin kendine has bir maneviyatı var.

Selimiye Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında ters lale motifi bulunmakta. Edirne’ye gelmişken Selimiye’yi gezerken bu motifi de görmenizi isterim. Bu lalenin bir de hikayesi var. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi varmış. Arsanın sahibi, başlarda arsanın satılmasını istememiş. En sonunda, Mimar Sinan’dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsayı satmış. Bunun üzerine Mimar Sinan da lale motifini ters olarak yapmış. Lale motifi arsada lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil ediyormuş. :)
Eski ( Ulu ) camii Edirne’nin merkezinede ki önemli camilerden biri. Bursa’ da Ulu Camii’yi ziyaret ettiyseniz yapıca benziyor. Yazısı beni hayli etkiledi. Camii başlı başına bir sanat eseri. Kesinlikle görülmeli!

Zaten Edirne’ de de şöyler derlermiş :
Eski Cami’nin Yazısı
Selimiye’nin Yapısı
Muradiye’nin Çinileri
Bayazıt’ın Sinisi
ve Üç Şerefeli’nin Kapısı…
Bildiğiniz üzere Edirne’nin ciğeri meşhur. Normalde mümkün değil yiyemediğim ciğeri ben iki gün üst üste yedim (: Çıtır çıtır bir tat, acı sos ile tavsiye ederim. Mutlaka Köfteci Osman’ da yiyin. Meşhur olan diğer bir tat ise köfte idi fakat ben köfte sevmediğim için denemedim. Köfteci Osman’ın adına bakmayın siz :) ciğeri daha bir lezzetli…Aslında en ünlü mekan Aydın ciğermiş ama o da artık bir dahaki sefere kaldı (:
Edirne’de bulunan nehirler içinde en büyüğü Meriç nehri. Meriç dışında Tunca, Arda ve Ergene nehirleride bulunmakta. Bence Edirne’nin en güzel yerlerinden biri Meriç kıyısı. Burada çok zaman geçiremedim maalesef. Bu sebeple Edirne’ye tekrar gitmeye niyetli olduğumu itiraf edeyim.

Tur boyunca Alipaşa (Kapalı) Çarşısını, Bedesten çarşıyı, Edirne Müzesini, Türk İslam Eserleri müzesini, 2. Beyazıd Külliyesini gezme fırsatımız oldu. Benim en çok aklımda kalan ise Selimiye Vakıf müzesinde gördüğüm Mimar Sinan’ın bal mumu heykeli idi. O kadar canlıydı ki ellerindeki damarlardan, gözlerinde ki ışığa kadar… Çok etkileyiciydi!
Bu arada Edirne’ye gidince kale içi diye tabir edilen Mithatpaşa bölgesini, evlerin güzelliğini görmeden dönmeyin. “Kale içi” Eski zamanda Osmanlı da kullanılan tabirdir. Kuşatma yapılacağı zaman surların etrafına çadırlar kurarlarmış. Aylar, yıllar sonra kuşatma gerçekleşip, şehir düşünce o şehre yerleşmek yerine etrafına yerleşirlermiş. Yanına camiiler, hanlar, hamamlar yapılırmış. Edirne’ de kale içi diye tabir edilen yer “Mithatpaşa” Burası şehrin en düzenli yapısına sahip. Büyük Sinagog’ da burada bulunuyor. Buradaki evler 🏡 şahane!
Edirne’ de mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri de Karaağaç Tren İstasyonu! Edirne’nin Karağaç kasabasında bulunan ve 2. Abdulhamit devrinde yaptırılan tren istasyonu binası, günümüzde Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası olarak kullanılmakta.
Tüm gezi boyunca rehberlik eden @sofosistanbul ekibine çok teşekkürler.
Leave a Reply