Merhaba!

Bir yere, bir şehre, yeni bir mekana gideceksem hep aklımı, kafamdaki sorunları arkamda bırakırım. Nasıl gezersen gez, ne ile seyahat edersen et kafandakileri geri de bırak da gez!

Son zamanlarda yaptığım tüm gezi planlarım iptal oldu. :( Bu aralar Trenle Kars’a gidesim var. Güneydoğu Expresiyle yaptığımız gezi planı da bahara kaldı. Trenle yolculuk çok keyifli diyorlar ama şu karavanların atası diye anılan Vos vos T1 ile gezmek fena olmazdı hani. Anlaşılan o ki benim içimden yine buralardan gitmek gelmiş. Zaten Roman atasözü ne diyor: ”Evde oturan erken ölür.” (:

Artık üretilmeyen bu güzelim karavanları şehir içinde görmek mümkün. Ben İstanbul Karaköy’de rastlamıştım ve bu fotoğrafı o zaman çekilmiştim. T1 Vos voslar kadar göze hitap eden başka karavan çeşidi var mı yahu! Retro seven hemen hemen erkesin evinde, fotoğraflarında, hayatının bir köşesinde gıptayla baktığı o şeker karavan şuanda masamda duruyor ve benim için gerçekten çok anlamlı. Nostaljik hediye arayanlar için şahane bir alternatif bence.

Aylardan Şubat! Sevgililer günü yaklaşıyor… Her yer de Yıldız Tilbe’nin sevgililer gününe özel o afilli parçası paylaşılıyor. :) Kimi kapitalist sistem yüzünden hediye almayı bırakıyor kimi bu mevzunun tarihine inip eski Roma döneminde papazın adından geldiği için kutlamıyor ve kutlayanlara çatıyor. Ben hepsine saygı duyuyorum.

Yine de sevgililer günü hediyesi alternatifi arayanlar için tavsiyem ; küçük şeyler büyük mutluluklar getirebilir. Sevgililer günü olduğu için değil gerçekten içinizden geliyorsa alın derim.

Bu arada bu çizim benim hayatımda aldığım en güzel, en değerli hediyelerden biri. Onu eklemeden bu postu yazamazdım.

Sevgiyle kalın…